Gönderi

Mevsimlerden ilkbahar, yaz böyle hep erken biterdi buralarda ve kışta bir o kadar erken gelirdi zaten her defasında.Mahalleli zaten kış mevsimi için hazırlıklarını çoktan yapmışta. Böyle dam üstlerinde bacalar tütmeye başlayınca mahalleyi kömür kokusu sarmış, sokaklar is karasına bürünmüştü yani. Kasabanın orta yerinden geçen elektrik direklerini peşi sıra takip edince Bilal Abi’nin kahvesinde bitiyordu son direk. Böyle kahvenin fırtınadan kopan elektrik tellerini tamir ediyordu yeni çırak. Bilal Abi de böyle el atmış, çırağın altındaki tahta merdiveni tutuyordu “la oğlum hadi götümüz dondu soğukta, bitir de kahveye girelim” diye bağırdı Bilal Abi o an Böyle çırak merdivenlerden birer birer inerken göz göze geldik. O arada Bilal Abi bana doğru bakınca böyle içim yandı yani.Dostluğunu, abiliğini, kardeşliğini o güzelim yüreğini hissederdim her bakışında da.Adım adım yürüdüm kahveye doğru, kapıyı açtılar girdim içeri. Böyle her zaman oturduğumuz o cam kenarındaki masa da boştu yani. Oturdum.. ve bir cigara yaktım.
·
1 artı 1'leme
·
1.009 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.