Gönderi

Sinema, gerçeğin gerçek için yeniden kurgulanmasıdır. Sinemanın çelişkisini de beraberinde getirir böylesi bir gerçeklik. Gerçeği ortaya fantazma veya imgelem; ya da deneyimlerle ortaya koymaya çalışmak, gerçeği dönüştürüp gerçeğin anlık ve özgün noktalarını bulup onu saniyede 24 kare olarak aktarmaktır. Onu fotoğraftan ayıran şey de tastamam fotoğrafın donuk, kameranın ise hareketli olmasıdır. Gerçeğin taklidi, gerçeğin yeniden dönüştürülmüş biçimi olur böylelikle. Sinemanın önemi, gözümüzün önünden geçen istisnai halleri, özgünlük çerçevesinde kendine has bir dille görüntünün hareketi olarak sunmasıdır. O, resim sanatını bile kendisine malzeme edip, taklidin taklidini yeniden dönüştürür. Onu harekete çevirip, akışın seline bırakır. Sinema bu yönüyle bir akış sanatıdır. Görüntülerin hareketinin teknik anlamdaki akışı; bağlamsal ve sanatsal bir görüntü ve ses estetiği ve en önemlisi sözün ifadesidir. Not: Görseldeki fotoğraf, Tarkovsky’nin Ayna filminde çektiği sahne ile annesinin gerçekteki fotoğrafı
·
157 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.