Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Bu acıdan, bu ağudan kurtulmanın vardır bir çaresi diye düşünürsünüz: "Sen kendini bir tek, birinci say, yeter." dersiniz. Evet, ben de kendimi beğenmeyecek değilim ya! Kişi kendini beğenmezse çatlarmış. Değil öyle, ey benim okurum, kendimizi beğenmek yetmez bize. Giderek bir şüphe düşer içimize: "Ben kendimi beğeniyorum ya, beni benden başka beğenen kimse yok, demek ki ben de yanılıyorum, beğenilecek, sevilecek bir insan değilmişim." deriz. Çevremizden, çevremizin yargılarından büsbütün kurtulmak, onlara büsbütün aldırmamak elimizde midir? Monsieur Gide bir yerde: "Ben önemli bir kişi olduğumu biliyordum ya, bunun ancak çok sonra, ben öldükten sonra anlaşılacağını sanıyordum." der. Aldanmayın bu söze, kanmayın; kendisini başkalarının da önemsediklerini, eşsiz bir adam saydıklarını gözüyle görmeseydi bunu kendi kendine dahi söyleyemezdi. Onun da içine, benim içime olduğu gibi bir günü, bir haset çökerdi. Kimi günülüyorum ben? Kimi kıskanıyorum? Ne bileyim? Benim içimdeki günü belli bir kişiye karşı olsa, onu küçümserim de kurtulurum içimdeki acılıktan. Ün bana gelmiyor, demek ki bir başkasıyla gidiyor, onu seviyor. Ondan vazgeçebilir, bir gün onu da silker atar, olsun, gene bana gelmez ya. Ben ünün seçeceği bütün kişileri günülüyorum. Başlı başına bir günü, kimseye yönelmemiş bir günü, böylesinin yarası daha da ağırdır.
Sayfa 20 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.