Ben kitap okurken hatun kişi mutfak işleriyle meşguldü. Bi patırtı geldi kısa bir süre sonra elinde en sevdiğim kahve fincanıyla melül melül bana bakıyordu bizimki :) Kulpu kırılmıştı. Normalde asabileşebilirim ama kırılan fincan olsun kalp olmasın diye o fincanda bir kahve istedim. Sonra
Nabi merhuma kurulan oyunda söylediği o meşhur beyti patlattım;
"Dutup ke'sin kenârından nezâket-birle höpürdet
Desinler gahve içmekde bu emmî amma mâhir hâ!"
O beytin hikayesini
"Elinin yardımını al" diyen büyüklerin sözüne kıymet veren ama onu beceremeyen biriyim. Kitabın muhteviyatına göre elbette ders gibi çalışmak daha güzel olur. Ama bu bir hocanın eşliğinde olursa anlam kazanır...