Bir gül var karşımda; uzanıp avuçlarıma almak istiyorum. Almak ve koklamak, ruhumun derinliğini kokusuyla doldurmak ve yaprakları arasında kaybolmak... Lakin etrafı alevlerle sarılmış durumda. Gülün kırmızısı ateşin kırmızısına karışıyor. Hangi kıvrım gülündür, hangisi ateşindir, anlayamıyorum. Gözlerimi alamıyorum ondan; baktıkça tutuşuyorum, tutuştukça bakıyorum. Öyle sanıyorum ki farkına varmadan yanacağım ve küllerim O'nun tohumlarına toprak olacak.