Gönderi

Önce büyük bir fırtına kopuyordu. Bağırış çağırış. Bir bombayla yıkılan binalar gibi kalplerin kırılış sesleri.. yıkılmış bir bina gibi harabe kalpler kalıyordu. Ağızdan hemen hersey çıkabilecek gibi, bir sözle iki beden de bir anda yere yıkılabilecekmiş gibi bir kıvamda.. artık kimse gizlemiyordu, bağıra bağıra söyleyebiliyordu 'ben çok mutsuzum!'.. Sonrası sessizlik. Bogazda bir yumru. Her nefes aldığında boğacak gibi birsey.. canına batan birşey... bazen nefesini kesecek gibi olan birsey.. yorgunluktan dönüp harabeye bile bakamadan uyuya kalıyordu herkes kendi köşesinde.. Sabah olduğunda ise bir astım krizi vurup geçmiş gibi hayli yorgun fakat nefesinin ve onun yanında oluşunun verdiği rahatlıkla hicbirsey olmamış gibi elini uykudaki yüzünün üzerine bırakıyordu.. annesinden tokat yediği halde annesini hala çok seven, ona ihtiyaç duyan küçük çocuk gibi... çocuk bedenini ve kalbini korumaya çalışıyordu..
·
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.