Başka sahneler de var: Yemek sonrası sessizlik; kimimiz uyukluyor, kimimiz çalışıyor, bazıları bir şey okuyor, tüm dünya suskun yarım tonların keyfini çıkarıyor. Cennet gibi saatlerdi; bizim evin ötesinden gelen sesler öylesine yumuşacık süzülerek ulaşırdı ki, sürüklenip gittiğimden hiç kuşkum yoktu. Sonra, ikindi vakti tenis. Duş ve kokteyller. Akşam yemeğini beklemeler. Yine konuklar. Yemek. Oliver'ın çevirmene ikinci kez gidişi. Kente doğru yürüyüş ve gece geç vakit, bazen yalnız, bazen arkadaşlarla geri dönüş.