Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Belkide susmak gerçeği anlatmanın tek yoluydu.Son...
Kahin, görebilen tek gözüyle aynaya baktı ve Eflatun'u gördü. Bu efendi, sessizligi sessizce dinleyerek, Galata Mevlevihanesi'nin mutfak-i şerifindeki dibekte kahve dövme işini bırakmadı ve hiçbir zaman da bir Mevlevi dedesi olmadı. Bu onun, olduğu kişi olmaya devam edeceği anlamına geliyordu. Seneler sonra kalbi durduğunda, defnedileceği yer de belliydi: Dergahtaki Suskunlar Hazîresi. Kahin, görebilen tek gözüyle aynaya baktı ve uzun boylu, çekik gözlü o adamı gördü. Bunu görmek, kendisi gibi diğerlerinin de içinde yaşadıkları o dünyadaki asıl hakikati görmek demekti. Gözün görevinin görmek değil, hakikati görmek olduğunu söyleyen âlim aklına geldi. Hakikati gören gözün başka hiçbir şey görmesine gerek yoktu. Yedikule Kahini'nin yegâne gözüne de bu şekilde perde indi. Ama kör olmasına rağmen hiçbir şey görmüyor değildi. Gözlerinin ona gösterdiği yegâne şey, o uçsuz bucaksız karanlıktı Tıpkı sessizliği dinleyen Eflatun gibi, kahin de sustu. Belki de susmak, gerçeği anlatmanın tek yoluydu.
Sayfa 268 - Fantastik bir masalın içinde yaşıyormuşum gibi hayranlıkla okudum.Kitabı okudu
·
1 artı 1'leme
·
414 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.