Gülhâne Hatt-ı Hümâyunu, II. Mahmud'un saltanatının son on üç yılında gerçekleştirilen idari, iktisadi, askeri ve sosyal düzenlemelerin eseridir denilebilir. Bu dönemde sadece kapsamlı reformlar gerçekleştirilmedi, bu büyük dönüşümün adı da 'Tanzimât-ı Hayriyye' ve 'Tanzimât-ı Mülkiyye' olarak konuldu. Keza vefatından bir yıl önce benzer bir fermanın ilanının tartışıldığını, ancak başta Âkif Paşa olmak üzere yakın çevresinin, mutlak iktidarını sınırlandıracağı yönündeki ikazları nedeniyle bundan vazgeçildiği nakledilir. Dolayısıyla Gülhâne Hatt-ı Hümâyunu'nu sadece Mustafa Reşid Paşa'ya mal eden, zamanın ruhunu, devlet aklını ve bürokratik tecrübeyi tek bir şahsa indirgeyen kemikleşmiş ezberler ve fermanı 'can havliyle bir gece evinde kaleme aldığı' şeklindeki dramatik-romantik kurgular tarihsel realite karşısında hükümsüzdür.