Gönderi

… Bireyin önceliğine inanma, liberal ideolojinin tipik temasıdır. Ancak bu inancın liberal düşünceye etkisi farklı açılardan olmuştur. Bu anlayış, bazı liberallerin toplumu, salt kendi ihtiyaç ve çıkarlarını tatmin etme arayışındaki bireylerin toplamı olarak görmelerine yol açmıştır. Böylesi bir görüş, bireyleri toplum içinde “yalıtılmış atomlar” olarak tasavvur etme anlamında, “atomistik” olarak adlandırılmıştır. Aslında bu görüş, “toplum’un kendi başına varolmadığı ama salt kendi kendine yeten bireylerin toplamı olduğu inancını doğurabilir. Böylesi uç bireyci bir anlayış, bireyin bencil, zorunlu olarak çıkarcı ve kendi ayakları üzerinde durabilen bir varlık olduğu varsayımına dayanır. C. B. Macpherson (1973), erken dönem liberalizmini, “sahiplenici bireycilik” olarak nitelendirmiştir. Çünkü Macpherson’a göre bu anlayış, bireyi, “kendi kişilik ve kapasitelerinin sahibi, bu açıdan topluma hiçbir borcu olmayan” varlık olarak görür. Aksine daha sonraki liberaller, insan doğasına ilişkin daha iyimser bir görüş benimsemişler ve bireylerin birbirlerine, özellikle de kendilerine bakamayanlara karşı sosyal sorumlulukları olduğunu düşünme konusunda daha hazırlıklıdırlar. İnsan doğası ister bencil olarak, isterse diğerkâm olarak tasavvur edilsin; liberaller, her bir kişinin kendi potansiyelini tam olarak geliştirme yeteneğine sahip olduğu bir toplumu yaratma arzusu etrafında birleşirler. …
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.