Bi z i özel olarak insan yapan ve diğer pr i matlardan ayıran özellikleri araştırırken hesaba gereken sonuçlardan biri, insan beyninin ileri düzeyde gelişimiyle birlikte biyolojik evrimin kendisini aşmış ve yeni bir ev rim tarzı doğurm�ş olması; bu yeni tarzı, teknoloji yoluyla çevreyi değiştirerek uyum sağlama olarak niteleyebiliriz.
Orga n izma l a r doğal seçilim yoluyla, genetik bünyelerini evrenin talepler i ne uyacak şekilde kuşaktan kuşağa de ğiştirerek çevrelerine uyum sağlıyor. İnsanlar (a m a sade ce insanlar, en azından kayda değer ölçüde) çevrelerini genlerinin ihtiyaçlarına göre değiştirerek düşman çevre lere uyum sağlama yetisi geliştirmiş durumda. Ateşi keş fetmek, kıyafet ve barınak yapmaya başlamak, insanlara Eski Dünya'nın biyolojik olarak uyumlu olduğumuz sıcak tropikal ve alttropikal bölgelerinden -Antarktika'nın buz tutmuş otlaklar ı nı saymazsak- tüm yer y üzüne yayılma imkanı sundu. Göçebe insanlar, soğuk havalara karşı kürk ya da tüy yoluyla anatomik koruma sağlaya n gen lerin evrilmesini bek l emek zor u nda kalmadı. Keza bu -gün biz de kanat ya da solungaç sahibi olma k için gerekli zamanın geçmesini beklemiyor u z; insan havayı ve suyu maharetle tasarlanmış aletler (uçak ve gemi) aracılığıyla fethetti bile. İnsanlığı en geçerli standartlara göre en ba şarılı canlı türü haline getiren şey insan beynidir (daha doğrusu, insan zihnidir).