Gönderi

Teorik varsayımları nedeniyle Freud, sevgi nesnelerini kabul etmek zorundaydı, çünkü Libido nesnelere de, insanın kendi benliğine de yönelse, yine Libldo olarak kalır.» Sevgi de bir nesneye bağlı olan cinsel bir enerjidir. Yani bir nesneye yönelmiş, fizyolojik kökenli bir içgüdüden başka bir şey değildir. İnsan soyunun devamını sağlayan biyolojik bir, zorunluluğun artığıdır. Erkekler için «sevgi», onların yeme - içme gibi ihtiyaçlarını da giderdikleri için değerli olan kişilere karşı duyulan bir bağlılıktır. Yani yetişkinlerin sevgisi çocuklarınkinden hiç de farklı değildir: İkisi de kendilerini besleyenleri severler. Bunun birçok insan için doğru olduğu şüphesizdir. Onların sevgisi, kendilerini besleyip, koruyanlara karşı duydukları bir şükran hissidir. Güzel, ama bunu «işte sevgi budur diye ileri sürmek, basitliktir. Freud'un, kadınlar «narsıst bir sevgi biç:mine sahip olduklan için, yani başkalarını severken aslında kendilerini sevdikleri için bu yüksek düzeye erişemezler. «Sevmek, özlem duymak ve yokluğunu hissetmek benlik duygusunu azaltır. Ama sevilmek ve sevgisine karşılık bulmak, hele sevilen nesneye sahip olmak onu yine yükseltir .
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.