Hazır cevaplığıyla ünlü Hoca'nın, üçlü öyküsü kendisi kadar ünlüdür, Hani vaaz verecek ama hazır değildir:
Birinci Cuma
- Ey ahali, bugün neler diyeceğimi biliyor musunuz?
— Bilmiyoruz, derler merak ve heyecanla,
— Ben de bilmiyorum, der; iner kürsüden.
İkinci Cuma
- Ey ahali, bugün size neler diyeceğimi?...
- Biliyoruz, derler, hep bir ağızdan.
— O zaman vaaza gerek kalmadı, der; iner kürsüden.
Üçüncü Cuma
Ahali önceden anlaşmıştır. Beklenen soruya karşılık: “Biliyoruz... bilmiyoruz...” sesleri birbirine karışır.
— Bilenler bilmeyenlere söylesin, der Hoca ve iner.
Dördüncü Cuma (çok da bilinmeyen sonluk)
Bilmiş Hoca'nın kurnazlığından usanan halk, Hoca ne derse desin, hiç ses ve yanıt vermemeye kararlıdır.
— Ey ahali, bugün neler diyeceğimi biliyor musunuz?
— Tıss...
— Ey ahali, bugün neler.
— Tıss..
— Ey ahali... Eyyy...
— Tısssss......
Anlaşılan bugün kimseler gelmemiş... deyip inmiş.
Kıssadan Hisse
İnsanın iş yapmaya niyeti yoksa, kimseler yaptıramaz.
Sayfa 172-173