“Tanrı sahteydi. Arzu bu sahteliğin tekrarıydı. Buna insanın sahteliği de eklenince, yaşam dayanılmaz bir hal alırdı. Şairler dışında kim vardı bu döngüyü kıran? Ölümün diliyle konuşan ve insana arzunun sınırsızlığı yerine gerçeğin sonsuzluğunu vaat eden kim kalmıştı şairlerden başka?”
Hikâyeler, hikâyeler, hikâyeler…
Ne çok hikaye var değil