Gönderi

“Aile en büyük sevgi, güç ve varoluş kaynağı olabilirdi. Ama bir o kadar da acı, çaresizlik, düş kırıklığı, yitirme kaygısı ve korkusu yaşatıyordu. Ailesiz olmak da yalnızlık, terk edilmişlik, değersizlik, anlamsızlık, sevgisizlik, acı, öfke ve daha bir sürü taşıması zor hisler yaratmaktaydı. Eninde sonunda her sahiplik ya da sahipsizlik zihinsel ve ruhsal bir ağırlık veya acı eklemekteydi varlığımıza.” “ Anlıyordu ki artıya geçmenin tek yolu korkmadan insanları ve sevgiyi hayatına kabul etmekten geçiyordu. Bunun için çevresinde birilerinin olmasına izin vermeliydi.” “ İnsan yalnızca kendini sevmekle mutlu olabilir miydi... Hayır, insan sosyal bir varlıktı ve eninde sonunda kesinlikle başka bireylerle bir şeyleri paylaşmak zorundaydı.”
Sayfa 164 - PkitapKitabı okudu
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.