Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Şehit, bilebildiğim kadarıyla inançlarımıza göre sorgusuz sualsiz cennete girecek bir eylem sırasında ölenlere verilen bir sıfattır. Kural olarak da dini için yapılan savaş sırasında ölenlere verilen bir sıfattır (kalana da gazi denir). Bu sıfat daha sonra ülkesini düşmanlardan korumak için savaş sırasında canını verenler için de kullanılmaya başlandı. Her şeyi istismar ve laçka ettiğimiz için bunun dışındaki ölümlere de bu sıfatı eklemeyi adet haline getirdik. Böylece ölen kişinin çevresine güçlü bir teselli vererek ağızlarının bir çeşit kapanmasını ya da gösterecekleri tepkiyi azaltmayı amaçlıyoruz. Hâlbuki gerçek şehit sifatı ile ölenlerin dışında ölenlerin hemen hepsi alınması gereken önlemlerin ya da yapılması gereken yasal düzenlemelerin zamanında yapılmamasından doğan ölümlerdir. Bu ölümlere saygısızlık değildir; ancak onlar şehit de değildir. Nitekim Soma felaketinden sonra yöneticilerin derhal yasal düzenleme yapmaya kalkışılmaları, aslında kusurun nerelerden kaynaklandığını göstermektedir. Ancak alın teriyle nafakasını sağlayan bu değerli insanların ölümünün çok acı olduğunu; ancak şehit tanımlamasının doğru olmadığını ve kusurların nereden kaynaklandığını biliyoruz. Asıl sorumluları dile getirenleri edepsiz, yalancı, düzenbaz, rejim düşmanı, milli irade muhalifi ve onlarca hakaret içeren sözlerle tanımlayanlar, kendilerine ilişkin ağız uçuklatan yolsuzluk iddialarında uyguladıkları taktikleri ile savmaları, bu yolun "bu ülkede” geçerli bir geçiştirme ve savunma yolu olduğu izlenimini güçlendirmiştir.
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.