Gönderi

·
Puan vermedi
Zülfü Livaneli’nin en sevdiğim romanlarından oldu. Sultan II.Abdülhamid basmakalıp önyargılarla tanınıyor, esasen çoğu kişi veya düşünce akımı konusunda okuyup araştırmadan sahip olduğumuz önyargılara tutunmak toplumca özelliğimiz gibi. Bu kitapta hal edilip Selanik’e gönderilen Sultan ve ailesini insani yönüyle tanıyoruz. Bu süreçte kaldıkları konağa gelen doktorun tuttuğu günlükler önemli bir kaynak niteliğinde. Zülfü Livaneli’nin kitapla ilgili söyleşini de dinledim. II.Abdülhamid yenileşmeye ,batılılaşmaya açık bir padişah, esasen kendi içinde bu yenileşme hareketi Osmanlı içinde sürekli var. Osmanlıyı yıkıma götüren de batı.(Fransız ihtilalinin ulus devlet getirisi) Türkiye doğu batı çatışmasının en bariz yaşandığı ülkelerin başında geliyor. Doğu batı çekişmesi bilinci günümüzde bile var. Zülfü Livaneli, bugünün siyasi tartışmalarında II.Abdülhamid in kullanılmasını doğru bulmuyor ve bugünü bugünün şartlarında, dünü dünün şartlarında değerlendirmek gerektiğini ifade ediyor. “Doğar doğmaz kaplanın sırtına koymuşlar beni, diye düşünüyor, şehzadelerin kaderi bu, kaplanın sırtında büyümek; herkesin gözünü kamaştıracak bir kuvvet ve kudret gösterisi, kaplan gibi muhteşem bir yaratığa egemen olma duygusu, yırtıcı hayvanın sırtındaki çelik adalelerin gergin kıpırtılarını bacaklarının arasında hissetmek, herkesin korktuğu zalim bakışlı ölüm makinesinin efendisi olmanın verdiği doygunluk, ayrıcalık, üstünlük, tanrılık ama bir yandan da korku. Evet,korku. Zaman zaman sırtından aşağı ıslak bir yılan kayıyormuş gibi tepeden tırnağa titreten soğuk bir ürperti.” “Ya devlet başa ya kuzgun leşe dünyası bu. Kaplanın sırtındayken her buyruğuna uyan o büyük güce egemensin, güçlüsün, mutlusun; ne var ki sırtından indiğin anda o kaplan seni pençesine düşmüş zavallı bir gazal gibi parçalar…”
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkilap Kitabevi · 20239,9bin okunma
·
123 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.