Gönderi

O kadar haklı bir isyan ki!
"...arada bir yağmurlu bir sabah onları başka zevklerden mahrum bırakınca onlar yağmuru çamuru inkar ederek yine buluşmakta direttiler ve kapanıp birlikte roman okudular.Evet, roman; şahsen roman yazarları arasında yaygın olan ve kendilerinin de benzerlerini ürettikleri eserleri küçümseyici bakışlarıyla hor gördükleri, en büyük düşmanlarıyla bir olup bu eserler için en sert sözleri sarf ettikleri, kendi romanlarındaki kahramanın bile roman okumasına izin vermedikleri, kahramanın eline ezkaza bir roman geçecek olsa yavan sayfalarını tiksintiyle çevireceği kesin olan o kibirli ve aptalca tavrı takınmayacağım. Heyhat! Eğer bir romanın kahramanına bir başka romanın kahramanı sahip çıkmazsa kızcağız kimden korunma ve saygı bekleyebilir? Buna gönlüm razı olmaz. Bu tür beyhude fikirlerle boş boş oyalanmayı ve her yeni romandan basını da istila eden suyu çıkmış paçozluklarla bahsetmeyi eleştirmenlere bırakalım. Birbirimizi terk etmeyelim; bizler yaralı insanlarız. Eserlerimiz okura dünyadaki bütün öbür edebi türlerden daha kapsamlı ve daha sahici bir zevk vermiştir, ama başka hiçbir yazı türüne bu kadar hakaret edilmemiştir. Kibirden ya da cehaletten veya moda olduğu için, düşmanımız da okurumuz kadar İngiltere Tarihi'ni kısaltarak yayına hazırlayan dokuz yüzüncü kişinin ya da Milton'ın, Pope'un, Prior'ın birkaç dizesini Spectator'dan bir makale ve Sterne'den bir bölümle derleyip kitaplaştıran adamın yeteneği yüzlerce kalem tarafından göklere çıkarılırken romancının yeteneğine burun kıvırma, emeğini hor görme, deha, zekâ ve zevk timsali eserlere atıp tutma konusunda sanki genel bir eğilim var. "Ben roman okumam... Pek roman karıştırmam... Sık sık roman okuduğumu düşünmeyin... Bir roman için gayet iyi." Böyledir ağızlara sakız olan laflar. "Ya siz ne okuyorsunuz, Miss..?" "Hiç, roman işte!" diye cevap verir genç hanım, kitabını sahte bir kayıtsızlık ya da geçici bir utançla bırakırken... "Cecilia işte, veya Camilla, veya Belinda;" ya da kısaca, aklın en büyük güçlerinin sergilendiği, insan doğasına dair en kapsamlı bilginin, insan doğasındaki çeşitliliğin en doyurucu tasvirinin, nükte ve mizahın en neşeli örneklerinin en seçkin dille dünyaya taşındığı bir eser sadece. Şimdi eğer aynı genç hanım böyle bir eser yerine bir Spectator cildiyle meşgul olsaydı, nasıl da gururla uzatırdı kitabı ve ismini söylerdi; oysa içeriği ya da üslubu zevk sahibi bir genci rahatsız etmeyecek o hacimli yayının herhangi bir kısmıyla meşgul olmasına imkân yoktur, çünkü sayfalarının özü habire imkânsız durumlardan, yapay karakterlerden ve yaşayan hiç kimseyi artık ilgilendirmeyen tartışma konularından oluşur ki, ayrıca dili de anlattığı devir hakkında pek iyi şeyler düşündürmeyecek kadar kabadır.
·
91 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.