Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

“Türk evlerinin esas vakfı olan temizlik, kıvraklık ve hamaratlıkta müşterek olmayan kadın yok gibi idi. Pek ender olarak rastlanan pasaklılar ve tembeller ise ‘dört etekli, sünepe’ damgası yiyerek, cemiyetin umûmî istihfâfı ortasında tecrit edilir, kocadan veya babadan yana îtibarlı da olsa, şahsî notu her yerde ve her zaman düşük olurdu. Öyle ki, eşinin dostunun, hattâ akrabâ ve taallukâtının, bu zavallı hakkında vardığı teşhis, verdiği hüküm dâima aleyhine olur; bir gün, evinin işini yüz üstü bırakıp sabah kahvesine gittiği söylenir, bir başka gün, tencereyi ateşte unutup çatır çatır yaktığı iddia edilir, kâh çocuğunun yırtık çorabı dile dolanarak, iğneye iplik geçirmediği, kâh gülüp söylemekten başka bir şey bilmediği ile alay edilir ve her zaman da kocasına, iki yakası bir araya gelmeyeceği için acınırdı. Böylece de, kadınlar âleminin mahkûm ettiği ‘dört etekli’ den her kim bahsedecek olsa, aynı tembellik kendisine de bulaşmasın diye yakasının ucuna, ya da parmaklarını bir araya toplayarak ayrı ayrı iki elinin tırnaklarına tükürür gibi yaparak: ‘Tû… tû… evlerden ırak!’ denmek ve yeni yetişen kızlara bir ibret levhası olarak gösterilmek âdetti.”
Sayfa 103 - Kubbealtı Neşriyât, 12.baskı, 2021.Kitabı okudu
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.