Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

112 syf.
7/10 puan verdi
Ankara nın sokaklarında adım adım gezip kentin üzerine çöken keşmekeşlikten ruhen yorulmuşum gibi yığılmış vaziyette bitirdim kitabı.. Birer ikişer sayfa onlarca insanın hayatlarının özeti yada bi köşesine şahit olmanın verdiği yorgunluk... Hoş hayatlar yada hoş anılar değiller o yüzden kekremsi bi mutsuzluk kaplıyor insanın içini. Öylesine doğru ve olduğu gibi tabiri caizse kısa ve öz cümleler ile hem olay akışını hem duyguyu ancak bu kadar anlatabilirdi bir yazar. Başta sanki çorba gibi olan birbirine teğet geçen bu kısa öz hayat geçişlerini toplayamıyorsunuz başınız dönüyor ağır geliyor aynı anda o kadar hayata temas etmek..hepsi de gerçek bunların diyorsunuz ve bu gerçekler bazen tiksindiriyor bazen buruyor bazen de kızdırıyor sizi.. Hepimizin ya bizzat yaşadığı yada etrafında şahit olduğu şeyleri bir Ankara turu atarak okuyabilirsiniz.. absürd ve olur olmadık heryerde erkeklerin kadına nasıl baktığı kafasında nasıl hayaller fanteziler kurduğunu olanca açıklığıyla okuduğunuzda çok yerde iğreneceksinizde.. Zor ve basit hayatları farklı gözlerden okumak onları da gerçekliği ile kabul etmek adına gerçekten değişik hissediyor insan kendini.. çok şey eklenebilirdi belki ama herkes kendi baktığı yerden de görüyor aslında birnevi hayatı ve çevresini.. Ulusu anlatıp Hacı bayram a , Hamamönü nü anlatıp Taceddin dergahina, Opera yı anlatıp Karyağdı türbesine, Tunalı yı Kuğuluyu anlatıp Kocatepe'ye Cinnah ve Atakule ye temas etmeyen yazar Ankara nın mabedsiz şehir ünvanını ve o kısmına kendinin de temas etmediğini ifşa ediyor aslında bir nevi.. Ben okuldan bir arkadaşıma (ki Ankara ya sık sık gelip bürokrasi vs ile daha sık karşılaşan Büyükelçilikler meclis vs ile haşırneşir olmaktan başka birşey yapmadan Ankara dan ayrılan) Ankara nın bu yüzünü de göstermiştim. Ruhunun kasvetinin arındığı ve huzur duyduğu bu yüzünü hayretle temaşa etmişti. Ben Ankara yı böyle bilmiyordum diyerek bensiz de gidip o mekanlarda bir gün daha dolaştığını itiraf etmişti.Bu kitap ve Ankara için bunu söylemeden geçemedim açıkçası.. Hayatının bir köşesinde Ankara olanlara daha ilgi çekici gelebilir tabii kitap ama şahsi kanaatim bazı noktalarda kitabın bazı kısımlarının gerçek böyle denilerek edeben edep-iyat a uymadığı yönünde..yinede iç burkan kısımları belki de hayatını hiç merak etmediğimiz sıradan insanların da neler yaşadığını görmek lavaboya kusarken saçlarını içine atarken o tıkanıklığı temizleyen bir garibanı da düşünmek yada bir restoran da o kazanları yıkayan birinin de olduğu ve onunda insan olduğunu bilmek de gerek..hiçbirimiz bu da onun işi diyip bu sığlıkla hiçkimsenin hayatını işini zorlaştırmayı kendimize hak göremeyiz değil mi..
Herkes Herkesle Dostmuş Gibi
Herkes Herkesle Dostmuş GibiBarış Bıçakçı · İletişim Yayınevi · 20211,813 okunma
··
136 görüntüleme
Süha Murat Kahraman okurunun profil resmi
"...ulusu anlatıp Hacı bayram a , hamamönü nü anlatıp Taceddin dergahina, opera yı anlatıp Karyağdı türbesine, Tunalı yı kuğuluyu anlatıp Kocatepe'ye Cinnah ve Atakule ye temas etmeyen yazar Ankara nın mabedsiz şehir ünvanını ve o kısmına kendinin de temas etmediğini ifşa ediyor aslında bir nevi.." Ne güzel söylemişsiniz...Okuyunca oraları yeniden gözümün önüne geldi. Ankara'nın en güzel sığınılacak yerleridir halbuki...Hacı Bayram,Taceddin Dergahı,Hamamönü,Hacettepe'nin camilerle,mescitlerle dolu Sıhhıye Kampüsü...Ankara'yı bana sevdiren yerler...Sayenizde tekrar hatırladım. Çok teşekkürler...
Hatice okurunun profil resmi
ben teşekkür ederim :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.