Malcolm'un devrimci vizyonu, ırk konusunda farklı düşünüp konuşması için beyaz Amerika'ya meydan okumuştur. Eğlence dünyasından beyazların seyircilerini eğlendirmek için yüzlerini hâlâ siyaha boyadıkları bir devirde Malcolm beyazları ırksal ayrımcılık politikalarını ve uygulamalarını sorgulamaya davet etti. Postmodernistler "beyaz olma ayrıcalığı"ndan söz etmeden önce Malcolm ırkçılığın gerek mağdurları gerekse yayıcıları üzerindeki yıkıcı etkilerinden bahsediyordu. Hayatının sonuna doğru ırkçılığın yol açtığı yıkmı tahayyül ederek ırksal adaletsizlikten arınmış insani bir toplumsal düzen kurma imkânını zihninde canlandırabilmiştir. Beyazların asırlar boyunca siyahları toplumdan dışlama marazından kurtulabileceklerine ve ırksal açıdan adil bir toplumun kurulabileceğine dair bir umut aşıladı. "Renk körlüğünü" savunmuyordu ama Frantz Fanon gibi, toplum içindeki ırksal hiyerarşilerin yıkılabileceğine inanıyordu..
Sayfa 468 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.