Ben de yeni okumaya başladım ve 100'lü sayfalardayım. Bahsettiğin kitapların birkaçını okumak istiyorum ama fiyatlardan dolayı alamıyorum🥲 neyse taht oyunlarını okumadığım halde bir arkadaşımın konusunu bahsetmesi ile o duvarları özdeşleştirdim "aa taht oyunlarında da böyle canavarlardan koruyan duvarlar vardı sanki" dedim resmen kdkfldlf. Ve okuduğum kadarı ile bana nostaji havasını da veremedi de yeni çıkan fantastiklere benzettim, diğerleri gibiydi. Ayrıca çok büyük bir dönem çatışması var. Bunlar muhtemelen ışığı bile icat edememişler ama saçlarını pembeye boyatan, yarısı traşlı bi karakter var. O boyayı nerden buldum ve neyle traş ettin? Traş makinesi derlerse bayılırım şuraya. Jiletle mi ettiniz neyle ettiniz olum. Yine aşk üçgeni... Biraz daha ismi D ile başlayan ikinci erkek karakter okursam kusucam. Ve yıldım artık ana karakterin güçsüz olup da en güçlü ejderha ile eşlemesinden. Ana karakter olduğunu bu kadar belli etmeyin aq bir de 1 değil 2 ejderha ile eşleşecekmiş. Bu kadar ayrımayın kızı ya. Yeter. Biri de diğerleri gibi olsun ama farklı yönlerden öne çıksın. Fiziksel olarak en güçsüz ama 2 ejderha ile eşleşen ana karakterimiz... Orada hayatta kalması bile mucize bana kalırsa. Ve bakış açısına o kadar katılıyorum ki. Bence de 3. Kişi ağzından olmalıydı. Artık nefret ediyorum 1. kişi ağzından. Hele de fantastiklerde. Bi evren anlatacaksan git Tanrı bakış açısı ile yaz her şeyi anlat. Hiçbir şey öğrenmek istemeyen ana karakter ile öğrenince içim daralıyo. En temel bilgileri gidip 3. kitapta falan öğreniyoruz aq kitaplarda. Çok uzun oldu, içimi döktüm biraz aynı fikirde olduğum birini görünce😅