O gün ben senden önce söylediğim bütün yalanları sana söylemişim gibi utanıyordum. Soyut bir vaftiz suyu olsaydı da girip arınabilseydim keşke. Ama pozitivizmin çağındaydık ve öyle şeyler ancak romantik yeniçağ romanlarında olurdu. Halledebilirim sandım ilk başta, üstesinden gelirim. O zaman karar vermiştim sana yalan söylememeye. Bilmiyordum olacakları. Nereden bilebilirdim? Bizi karşılaştıran kader seninle birlikte beni paklarken benimle birlikte seni kirletiyormuş. Bilmiyordum. Bilsem yalanlar söylemeye devam eder, seni kendi karanlığıma hiç çekmezdim. Bilmiyordum. Sadece seni seviyor ve başka hiçbir şey bilmiyordum.