Şu anda gaz lambasının ışığında, beni dikkatle inceleyen, yazdığım her kelimeyi yalayıp yutan bir tavırla duvara yansıyan o uğursuz gölgeyle. Her şeyi benden çok daha iyi anlayan doğru düzgün konuşabildiğim tek şey, kendi gölgem. Beni konuşmaya zorlayan da o. Beni ancak o tanıyabilir. Beni mutlaka anlar. Yaşamımın özsuyunu _hatta acı şarabını demeliyim_ gölgemin o yanıp tutuşan boğazından aşağı döktüğümde, ona şunu söylemek istiyorum, "İşte bu benim hayatım!"