Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
SİSLERİN İÇİNDEKİ GERÇEKLER, DÜŞLERDEKİ DURULUK VE SONSUZLUK...
Jorge Luis Borges, zihnimin içine korkunç bir dalış yaptı. Kum Kitabı sıradan bir öykü kitabı değil öncelikle bunu belirtmem gerek. Her bir öyküsü sanki ayrı bir kitap okumuş doyumunu veriyor. Asla sonu yok... Bu kitapta kesinlikle kara büyü var... Hiçbir kitap, okuma, düşünce, düş son değil... Gerçekler ise asla duru değil...İnsanın asıl benliğinin düşlerinin içindeki sonsuzlukta yaşadığını anlattı bana. Kitaptaki on yedi öykünün bir çoğunu iki ya da üç defa okudum. Hiçbir şeyi kaçırmak istemedim, kiminin okuması o kadar gizem doluydu ki içinde kaybolup yazarıyla buluşmak çok keyif vericiydi. Kitabı ara sıra tekrar elime alacağımdan eminim. Kitapta bir çok alıntı yaptım ancak bir cümlenin gizemini verebilmek için öykünün tamamının okunması anlamlı olacağı için paylaşım yapmakta sıkıntı çektim diyebilirim. Borges, öykü yazmakta bambaşkabir boyutta... Nerdeyse tamamında kendi gerçek yaşamından ruhsal dünyasını, iç çatışmalarını katık yapmış. Sürekli kendi kaosunu kuruyor, kayboluyor, arıyor ve sizi de peşinden sürüklüyor. Bazen de kendinizi kaybolmuş, afallamış, düşlerinizin sınırlarını aştığınızı hissettiriyor. (Okurken kontrolünüzü kaybettiren yazarlara karşı ayrı hayranlık besliyorum. ) En çok etkilendiğim öyküleri; Öteki, Kongre, Otuzlar Mezhebi, Yorgun Bir Adamın Ütopyası, Kum Kitabı, 25 Ağustos 1983, Mavi Kaplanlar, Paracelsus'un Gülü ve Shakespeare’in Belleği. Bazı öykülerden geniş alıntılarımı incelemeye ayırdım. ● Kitabın ilk öyküsü ÖTEKİ, 20 yaşlarındaki Luis Borges ile 70 yaşına gelmiş Luis Borges'in Charles Irmağı karşısında bankta karşılaşmaları ve “öteki ben"i ile sohbeti üzerine kurgulamış (bence yaşamış) ... "Eğer bu sabah ve bu karşılaşma birer düşse, her ikimizin de düş görenin kendisi olduğunu düşünmesi gerekir. Belki düş görmeyi bir yana bırakacağız, belki de bırakmayacağız. Ama başka görevlerimiz arasında bizim asli görevimiz, evreni, doğmuş olmayı, gözlerle bakmayı ve soluk almayı kabullendiğimiz gibi düşü de kabul etmemiz." (S:15) ... "Yetmiş yıl sürdü benim düşüm. Gerçekte uykudan uyanıp da kendi kendisiyle karşılaşmayan insan yoktur." (S:15) ... "Senin o ezilmiş ve aşağılanmış yığınların yalnızca soyut kavramlar dedim ona.Yalnızca bireyler var olurlar, biri var olabilmişse eğer. Bir Yunan, 'Dünün insanı bugünün insanı değildir,' demiş. Cenevre'deki ya da Cambridge'teki şu bankta oturmuş olan biz de belki bunun kanıtıyız."  (S:18) ... "Benim öteki benim yeni eğretilmeler bulmaya ve keşfetmeye inanıyordu; bense, imgeleme gücümüzün kabul ettiği çok açık ve yakın benzerliklerin eğretilmelerine." (S:18) ... ● ULRİKE öyküsü; aşktan ziyade genç Ulrike'den etkilenmesi aralarındaki diyaloglar sonrası asıl ulaşmayı arzuladığı (ruhuna ve kalbine)Ulrike'ye ulaşamamış olmasının hüznünü öykünün sonunda şöyle ifade etmiştir: ... " Zaman kum gibi akıyordu. Yüzlerce yıllık karanlıkta aşk akıp gitti ve ben ilk ve son kez Ulrike'nin görüntüsüne sahip oldum."(S: 27) ... ● KONGRE ; metoforlarla uç noktalara taşıdığı ziyadesiyle fantastik bir öykü. Her ulustan bir araya gelen temsilcinin kendi kimliğini oluşturduğu Dünya Kongresi büyük bir hazineye sahip oluyor çok büyük bir kitaplığa bunu ulusların sahip olduğu uygarlık ve kimlikleri olarak algıladım. Kongre başkanı çiftçi Don Alejandro, tüm kitapların yakılması emrini veriyor."Kongre yaktığımız kitaplardır" diyor.Ulusların, kimliklerinin yok edilmesi hamlesi bu yakma eylemi. Bu emirden sonra Irala karakterinden şu cümle dökülür: " Birkaç yüzyılda bir İskenderiye kitaplığı yakılır." (S:46) ... "Sözcükler ortak bir hafıza gerektiren simgelerdir."(S:47) ... ● OTUZLAR MEZHEBİ öyküsünde ise din konusunu sorguluyor ve eleştiriyor. Çok keskindi. ... "'Bir kadına kötü gözle bakan kişi yüreğinde onunla zina etmiş sayılır' kuralı apaçık, saflık esinleyen bir öğüttür. Buna karşın mezhep yandaşlarının çoğu yeryüzünde kadınlara kötü gözle bakmayan tek bir erkek olmadığını, bu durumda hepimizin zina işlediğimizi ileri sürer. Öyleyse arzu eylemden daha az günah olmadığına göre, dürüst insanlar da kendilerini hiç düşünmeden aşırı şehvetin kucağına bırakabilirler."(S:58) ... "Gerçeği biliyorum ama gerçek şudur diyemem. Onu iletmek gibi üstün bir yetki verilmedi bana. Benden daha çok mutluluğa erişenler, sözleriyle mezhep yandaşlarını kurtarsınlar. İster sözle ister ateşle. Kendini öldürmektense idama mahkum olmak daha iyidir. Bu iğrenç sapkınlığı ortaya koymakla yetineceğim." (S:59) ... ●YORGUN BİR ADAMIN ÜTOPYASI; çok mistik bulduğum etkileyici bir öyküydü.Yetmiş yaşındaki Eudoro Acevedo adında fantastik öykü yazarının kendini bir ovada, bir evin kapısının önünde buluyor. Eudoro ve zamanın ve hatta dünyanın bekçiliğini yapan isimsiz “birisi" ile sohbetlerine eşlik ettim. ... “Olgular artık kimseyi ilgilendirmiyor. Bulma ve usa vurma için önemsiz başlangıç noktaları bunlar. Okulda bize kuşkulanma ve unutma sanatı öğretiliyor. Öncelikle kişisel ve yerel olanların unutulması. Aralıksız akıp giden zamanın içinde yaşıyoruz, ama sub speice aeternitatis (sonsuzluğu göz önünde bulundurarak) yaşamaya çabalıyoruz. Geçmişten, dil yüzünden giderek unutulmaya başlanan birkaç ad kaldı bizde. İşe yaramayan kesinlikleri bir yana bırakıyoruz. Artık ne zaman sırası var ne de tarih. İstatistik de yok. Bana adının Eudoro olduğunu söyledin; ben adımın ne olduğunu sana söyleyemiyorum; çünkü bana ‘birisi’ diyorlar.”  (S:83) ... “Hiç kimse iki bin kitap okuyamaz. Yaşadığım dört yüzyıl boyunca okuduğum kitaplar yarım düzineyi geçmez. Zaten önemli olan okumak değil, yeniden okumaktır. Şimdi batmış olan basımevleri insanlığa en büyük kötülüğü yaptı ve gereksiz metinleri baş döndürücü bir hızla çoğalttı.”  (S:84) ... “Alıntılardan başka ne kaldı geriye. Dil bir alıntılar dizgesidir.” (S:85) ... ● KUM KİTABI; sonsuzluğun imgelendiği yine düşsel bir öykü... Kapıya gelen bir kitap satıcısının sattığı İncil ile ilgilenmeyen kahramanımıza bilinmeyen Kutsal bir kitap çıkarır; Kum Kitabı... Kitabın sayfa sayısı sonsuz. Her hangi bir başlangıç sayfasının olmadığı gibi son sayfası, sayfa sırası da yok. Kitabın sırrını çözmeye çalışırken tutsağı olur. Onu her şeyden alıkoyar.  Karabasanı olur. Yok etmekten de korkar. Sonsuzlukla yüzleşmek miydi onu korkutan? Sonsuzluğun içinde hiç olup kaybolmak mı?.. ... "Çizgi sonsuz sayıda noktalardan oluşur, düzlem ise sonsuz sayıda çizgilerden, oylum sonsuz sayıda  düzlemlerden, üstoylum da sonsuz sayıda oylumlardan..." (S:107) ... ● 25 AĞUSTOS 1983;  yine Borges'in  çift benliğiyle arasında geçen öyküde yolun sonuna gelmiş ötekiyle arasında gecen diyaloglar üzerine kurulmuş. Yaşlı olan yazar hayatına dair hangi adımları atacağına dair, nerde başarılı, nerde başarısızlık yaşadığını bunların sonuçlarını değerlendirirken diğerinin bunları öğrenmesi düşüncelerini ve yazgısını nasıl etkiler? ... "Her yazar sonunda kendi yetiştirdiği en az akıllı öğrenci olmak durumundadır."  (S:123) ... "'Yeniden bu düşü kurduğunda şimdiki ben olacaksın ve şimdiki sen de benim düşüm olacak.' 'Unutmayacağım ve hemen yazacağım' dedim. 'Anılarının derinliklerinde kalacak, düş gelgitlerinin ardında. Bunları yazdığında fantastik bir öykü kurguladığını sanacaksın. Yarın değil, bu öyküyü yazman için daha çok zaman var'"  (S:124) ... "Dışarıda başka düşler bekliyordu beni" (S:125) ... ● MAVİ KAPLANLAR; en mistik ve dinamik bulduğum öyküsü... Kullandığı metaforlarla mistisizm, dinler üzerine farkli yorumlar getirerek önce düşüncelerini ortalığa dağınık şekilde saçıyor ve onları birlikte toplamaya çalışıyor. Doğu ve Batı mantık bilimleri profesörü  mavinin gerçekliği ifadesi ile  düşlerini kaplanların süslemesi onu Mavi Kaplan söylentilerinin peşine düşmesini tetikler. Kasaba yerlilerinin inançlarını hiçe sayarak dokunmaya korktukları kutsal bildikleri mavi taşları alır avuçlarına kum kitabında olduğu gibi taşların sayısı sürekli azalıp çoğalarak değişmektedir. Kurtulmaya çalıştığı taşlar kabusu hatta laneti olur. Din konusunda yahudilikten türeyen inançlar ve müslümanlık hakkında  çok farklı bir ters köşe yapıyor. Konuyla ilgili alıntı koymayı çok isterdim ama öyküyle ilgili tam bir spoiler vermiş olurum. (Bunu kendimde tutmakla acı çekiyorum diyebilirim) ... "Her şeyini vermeyen hiçbir şey vermemiş demektir."  (S:139) ... ● PARACELSUS'UN GÜLÜ; yine cok belirgin bir metaforla, derin bir felsefenin içindeki bu öyküyü simyacı Paracelsus ve öğrencisiyle arasında geçen inanç üzerine kurulmuş. Öğrencinin, gülü yakıp küllerinden  yeni bir gül yaratmakla ünlü ustasının bu mucizeyi ona göstermesini istemesini anlatan öyküyü de çok sevdim. ... " 'Yol İksir'in kendisi,' dedi. 'Başlangıç noktası İksir. Bu sözleri anlamıyorsan daha anlamaya başlamamışsın demektir. Erek, atacağın her adımdır.'"  (S:142) ... " Gülü korların üstüne atacak olsan, yandığını, kalan küllerininse gerçek olduğunu sanırsın. Ben sana gül sonsuzdur diyorum, değişen yalnızca görünüşüdür. Söyleyeceğim tek bir söz onu yeniden eskisi gibi görmen için yeterli olur." (S: 143 - 144) ... " Tanrıların inananlardan istediği inanç yok bende. Bırak yalnızca külleri görmeyi sürdüreyim. Daha güçlendiğimde döner öğrencin olurum, yolun sonuna varınca da gülü görürüm." (S:145) ... ● SHAKESPEARE’İN BELLEĞİ; bir gün karşınıza hiç tanımadığınız biri gelip size Shakespeare’in Belleğini sunmayı teklif etseydi tepkiniz ne olurdu? Peki kabul ettikten sonra kendi belleğinize eşlik eden Shakespeare’in belleği ile yaşamak nasıl olurdu?.. Hayal edin... ... "İnsan belleği anıların toplamı değildir, bir sürü dağınık olasılıklardan oluşur. Yanılmıyorsam Aziz Augustinus bir yerde belleğin saraylarından ve mağaralarından söz eder. İkinci metafor bence daha doğru. İşte ben, bu mağaralara girdim." (S:154) ... " Her şey kendi varlığında korunmak ister, diye yazmış Spinoza. Taş taş olmak ister, kaplan kaplan olmak, ben de yeniden Hermann Soergel olmak istiyordum. Shakespeare’in  belleğinden kurtulmaya ne zaman karar verdiğimi anımsamıyorum. En kolay yöntemi seçtim. Rasgele telefon numaraları çevirdim. Çocuk ve kadın sesleri yanıltıyordu hep. Onlara saygısızlık etmemem gerektiğini düşündüm. Sonunda kültürlü bir erkek sesi çıktı karşıma. Sordum: Shakespeare’in belleğini ister misin? Sana önerdiğim çok ciddi ve tehlikeli bir şey. İyi düşün." (S:156) ... "Simply the thing I am shall make me live" (OLDUĞUM ŞEYDİR BENİ YAŞATACAK OLAN.) -
William Shakespeare
William Shakespeare
, Yeter ki Sonu İyi Bitsin, IV.Perde 3.Sahne - ... Ve sonunda; Jorge Luis Borges, okuruna düş dünyasının sonsuzluğunu kullanmayı armağan ediyor. Öykülerini sonlandırdığında, son olmadığını okurların zihninde sonsuz düşlerin içinde, sonsuz olası hikayeleriyle devam ettiğinin gayet farkında. İncelemenin başında dediğim gibi bu kitapta kara büyü var ve yazar bu sanatı yapmakta inanılmaz yetenekli. Çok büyük hayranlık ve saygı duydum. Çok mutlu oldum iyi ki okudum.Benim kıymetli hazinelerimin arasında yerini aldı. Israrla tavsiye ederim. En azından sizi nelerin beklediği ile ilgili hazırlamış oldum. ;) Ben hazırlıksız düştüm ağına ve ayarlarımla epey oynadı. ;) Keyifli okumalarla geçen sağlıklı, güzel günler dilerim. .
Kum Kitabı - Shakespeare’in Belleği
Kum Kitabı - Shakespeare’in Belleği
.
Jorge Luis Borges
Jorge Luis Borges
Kum Kitabı - Shakespeare’in Belleği
Kum Kitabı - Shakespeare’in BelleğiJorge Luis Borges · Can Yayınları · 202336 okunma
··
854 görüntüleme
Gamax okurunun profil resmi
Bu merak uyandıran ve iştah açan inceleme için teşekkür ederiz. Kaleminize sağlık... 🙏🏻🍀😊
Esra K. okurunun profil resmi
Gamax
Gamax
Çok teşekkür ederim. 😊🙏💫
E.B. okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık. Çok doyurucu ve hemen okunmalı tadında olmuş.🦋
Esra K. okurunun profil resmi
E.B.
E.B.
Çok teşekkür ederim aynı keyifle okumanızı dilerim. 😊🙏🌻
ha okurunun profil resmi
Kitabı okuduğum halde incelemenizle üzerinde yeniden düşünmem anlamam gereken pek çok detay fark ettim. Yeniden okuyacağım, çok teşekkür ederim 🤗
Esra K. okurunun profil resmi
ha
ha
Çok teşekkürler 😊🙏 Yeniden okumanıza vesile olduğu icin mutlu oldum. Hepimizin bir çok kriterden dolayı kitaplardan aldığı algıladığı farklı duygu ve düşünce hali olur, olmalı da bu paylaşımların bu açıdan kıymetli olduğunu düşünüyorum. Katkınız icin tekrar teşekkür ederim 😊🙏💫🌻🦋
1 sonraki yanıtı göster
Yüksel Yüksel okurunun profil resmi
Evet.. hemen okunmalı tadında.. teşekkürler..
Esra K. okurunun profil resmi
Yüksel Yüksel
Yüksel Yüksel
çok teşekkür ederim. 😊🙏💫
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.