Gönderi

KAŞINTI SEVKİYATI
Âlem burası, Her zaman karışık bir âlem. Günü gayri ihtiyari sersem bir şehir bu, Gözlerde yorgunlukla düşüp kalkmış bir nefret, Akıldan geçen sayısız kurmaca. Bir gaybi yokluk bu, Her şeyi gizli veya eksik. Bir günah çıkmazı, Sersemce bir arzu. Şehirli olmaya çalışmak... Uykusuz geceler ve sabahlar, Beynimde binlerce sarsıntılar. Ahmaklaşmış kalabalıktan sıyrılmış, Kirli bir suydum ve aktım, Ya işte iç çekerekten şehirli olmak. Beklediğinde gelmeyen otobüsün bile gelmesidir, Bir karmaşıklık içinde. Kulak çınlaması kadar yakında bir hayat, Uykulu gözlerde ve hissizlikte, Nefsani dünya alır başını. Âlem burası, Yanmayan veya yeni ölmüş sokak lambasının, Sokak tabelasıyla gülüştüğü nahoşluk. Sabahın bu saati dolgun yorgunluk, Yine yeniden gösteriş yoksunluğu. İçimde doluşup duran bütün her şey, Kelimeleri daha leş kokutmadan, Bende hayatımı idame etmek istiyorum. Hayallerim, rüyalarım gerçeğime karışıyor, Gerçeğime karışıyor yok olmaya da aşığım. Gaybi âlemin görüneni burası, Kalktım uyandım diye karadeliğine düşmüşüm evrenin. Hadi ben söylerim sen yaz akla geçenleri, Daha kaç otuz yıl daha kaldı buna? Revanisi olmuş İstanbul'un sahte sabahına. Şimdi geldim evet burası, Yeniden yaşayacağım bismillahsız rüzgârların, Can atışları. Evet burası kaderlerce ve yıllandıkça, Aziz bir efendinin son istasyonudur. AYKUT BARIŞ ÇELİK
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.