Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Dünyayı kasıp kavuran fırtınanın önünde kuru yaprak gibi sürüklenip duruyoruz. Kaplumbağa misali evini sırtında taşıyarak göçebeliğe soyunduk. Eşya ile, toprak ile, tabiat ile başımızı kopardık. Bir "kopma"nın olduğu aşikar. "Yeni"yi isteyen "eski"den kopuyor. Eskimiş olanı atıyoruz ama yeniyi bulamıyoruz. Yeni bize veriliyor, en azından işaret ediliyor. "Eski" gitti, "yeni" benim değil. O zaman neredeyim ben? Boşlukta. Boşluğun sıkıntısında. Öte dünya buna imkan tanımıyor oysa. Bir yerden koptuğumuzda, bir dünyadan ötekine hicret ediyoruz. Ama "öte dünya" yok diyorsak, gidecek bir yer de yok demektir. İşte zurnanın zırt dediği yer. Gidilecek bir yer yoksa "umut" da yok.
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.