yaşamın, kendi kendine ağırlık haline getirdiğin şeylerin altında ezilmenin süreci olacak. yaşamı ‘hafifçe’ yaşayabilseydin, yaşamın olayları da uçup giderler, sana yük olmazlardı. ama o zaman da, uçucu, boş olurdu yaşamın. bu yüzden, yaşadığın her olayı ağırlaştırcaksın ki; uçup gitmesin, omzuna çöksün; sen de onun yükünü taşıyasın. yaşaman, yaşamın yüklenmen olacak. yaşam, yüklenceğin yüktür. Yaşamın, yüküdür. Yaşamın neden yük olduğunu biliyorsun; bileceksin- bu yükü omuzlarından atmadığına, atamadığına, ya da atmak istemediğine, isteyemediğine göre de, onu taşmalısın, taşımak zorundasın, taşıyacaksın- ki, zaten, işte, taşıyorsun…