Bu şehir kaç ihanet daha basar bağrına
Kaç asır daha susar kör bir ihanet uğruna?
Gökyüzü yeryüzüne kaç kez daha kanacak,
Güneş kaç şafak daha doğmaktan utanacak?
Ve ay kaç gece daha kaçacak kuytulara,
Ölüm kurşun misali düşerken uykular?
Kimsenin kimselere yok zerre acıması,
İnsanlık per perişan, lâl ,sağır ,acınası.
Bir yanda cehenneme ateş tokuşturanlar
Bir yanda yan yana cennete koşturanlar.
Her sokalta bir günah pazarı kuruluyor
Her tezgahta bir gönül kahpece vuruluyor.
Zulüm hükümdar oldu, tükendi iyi niyet
İhanetin koynunda üşürken masumiyet...