Farsça hâbnâme (nevmnâme) adı verilen eserlerde bu tür rü yaların içerikleri, önemleri ve insan hayatı üzerindeki etkilerine yer verilir. Örneğin Hurufiliğin kurucusu Fazlullâh-ı Esterabâdî yaptığı faaliyetlerin çoğunu rüyalarının aydınlığında gerçekleş tirmiş, rüya onun için çok özel bir anlam taşımış, vahiy ve il ham olarak algılanmıştır. Fazlullâh’ın rüyalarının toplandığı Nevmnâme'de Hurufiliğin ortaya çıkışına ve Fazlullâh’ın haya tında gerçekleşen bazı olaylara, hatta öldürülmesine yer veril miştir.63
İnsanın rüyasında gördüklerinin yorumlarına yer veren şiir ya da düzyazı eserler ile gerçek şekilleri rüyada görülmüş hikâ yeler ve olayları anlatan eserlere hâbnâme ve tabîmâme adı veri lir. Rüyaları yorumluma ilminin önce Hazreti Adem’e ve ardın dan da diğer peygamberlere verildiği kabul edilir. Dânyal Ne bi’nin yönetimdeki etkisini artıran ilk olay da onun Babil hü kümdarı Nebukednassar’ın bir rüyasını yorumlaması ve bu yo rumu sayesinde Babil hakimi olarak görevlendirilmesidir. Tarihe geçmiş ünlü rüya yorumcularından biri de Hazreti Yusuftur. Kur’ân’da onun, Mısır firavununun gördüğü bir rüyayı yorumla ması ve böylece eriştiği makamlar anlatılır [YÛSÜF, 12:43-56].
Önemli birtakım tarihsel kişiler de gördükleri rüyaların etki siyle dünya görüşleri ve hayat tarzlarını değiştirmiş, hayatlarına başka bir yön vermiştir. Bazı hükümdarlar, peygamberler, bü yük şair ve yazarların ünlü olacağı rüyalarda görülmüş, bu rü yaların önemli bir kısmı o çağlarda yaşayanlar tarafından dillen- dirilmiştir. Bu tür rüyalar arasında şunlar anılabilir: Pers kralı Kûrûş’un dedesi (ö. MÖ 550) bir gece rüyasında hanımı Manda
62 Meryem Cevân, “Hâbnâme,” Dânişnâme, c. II, s. 556. 63 Afifi, Ardâvîrâfnâme, s. 10.
51
na’nın göbeğinden çıkan bir ağacın dallarının tüm evreni kapla dığını görmüş ve bunu Kûrûş’un tüm evrene egemen olacağı şeklinde yorumlamıştır. Firdevsî’nin dünyaya geldiği günlerde babası rüyasında, oğlunun yüksek bir yerden bir şeyler söyledi ğini ve herkesin onu dikkatle dinlediğini görmüştür. O çağların ünlü rüya yorumcularından Necîbüddin adında biri rüyayı, yeni doğan bu çocuğun çok ünlü bir şair olacağı ve ününün tüm dün yaya yayılacağı şeklinde yorumlamıştır. Nâsır-i Husrev uzun yıl lar şairliği ve yazarlığının ardından gerçeğin bilgisine erişmiş, 437 (1045) yılında gördüğü bir rüyayla hayatının akışını değiştir miş, kendi ifadesiyle kırk yıl sürmüş uzun uykusundan uyanmış tır.64
Fars edebiyatında, gördükleri rüyaların etkisiyle, hayatların da köklü değişimler gerçekleştirmiş çok sayıda karakter vardır. Örneğin Mantıku’t-tayr'm ünlü kahramanı Şeyh-i San’ân, rüya sında bir puta secde ettiğini görür ve bu rüyası üzerine Mek ke’den ayrılıp giderek Hıristiyan bir kıza âşık olur, zünnar bağ lar, içki içer, domuz bakıcılığı yapar. Tüm bunların ardından rü yasında bu kez Hz. Muhammed’i görür ve girdiği yanlış yoldan çıkarak doğru yolun yolcuları arasına katılır. Mesnevı'ıün ünlü “Hükümdar ve Cariye ” adlı hikâyesinde de rüyanın derin etkisi açıkça görülmektedir: Hükümdarın âşık oluşu, cariyenin hastala nışı ve hekimlerin onu tedaviden aciz kalışlarından sonra Mcvlâ- nâ hükümdarın rüyasında cariyenin ilacını gördüğünü ifade eder.
En eski çağlardan beri rüya tabirciliği önem kazanmış ve rü ya tabir edenler başta hükümdar sarayları olmak üzere birçok yerde önemli konular elde etmişlerdir. Neredeyse her sarayda vezirler, matematikçiler ve astronomların yanı sıra rüya tabirci- leri de bulundurulmuştur.