Sabah radyoyu açtığımda çalan şarkı ağzıma takıldı:
Aşkınla yana yana kül oba da ocağım,
bu gönül sayfasını artık kapatacağım.
Geçse de gençlik çağım. GEÇTİ.
Boş kalsa da kucağım. KALDI.
Suzan’ı tanımamış olsaydım, Cihan’a duyduğum şeyin aşk olduğuna inanabilirdim. Oysa aşkı andıran bir heyecandan ibaretmiş. Böyle duygular var, insan yanılıp aşk sanıyor.
Hani çok sevilen bir erkek arkadaş olur hayatta; arada aşkı andıran bir şeyler de vardır, sonra ayrı düşülür, insan hatırlayıp özler; öyle bir duygu sardı içimi sabah
sabah; birden Cihan’ı özledim.
Aradım. ‘Özledim seni’ dedim.