Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Meğer Nasrettin Hoca yerli Platon imiş.
Nasrettin Hoca'nın çok zarif bir fıkrası vardır: Arkadaşları Hoca'nın sokakta gözleri yerde bir şeyler bakındığını fark ederler. Ona ne aradığını sorduklarında, aldıkları cevap bodrumda kaybettiği yüzüğünü aradığı şeklinde olur. Arkadaşları haklı olarak şaşkınlıkla bodrumda kaybettiği yüzüğü niçin orada değil de, sokakta aradığını sorunca Hoca'nın verdiği cevap çok anlamlıdır: "Çünkü bodrum karanlık, sokak ise aydınlık." Gerçekte Platon'un da buna benzer bir durumda olduğunu biliyoruz. Duyusal dünya varlığın gerekirliklerine cevap vermediği gibi bilginin elde edilmesine, bilimin yapılmasına da imkân vermemektedir. Platon bundan dolayı duyusal dünyanın karanlığı yerine akılsal dünyanın aydınlığını koymak ve bilime konu olarak onu verdirmek ihtiyacını duymuştur. Ancak Platon'un bilmek istediği son tahlilde duyusal dünya, içinde yaşadığı dünyadır. Idealar varsayımı bu dünyanın bilinmesini mümkün kılacak bir düzenek, bir çare olarak ortaya atılmış veya tasarlanmıştır.
Sayfa 274 - Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
··
2 artı 1'leme
·
1.076 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.