Gönderi

152 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
"Kardeşlerim! İçinizdeki İslâm'ı gösterin. Çünkü İslâm, sizin üzerinizde görünmek ister." ····· Selamünaleyküm. Bugün sizlere Rasim Özdenören’in "Gül Yetiştiren Adam" kitabının yorumuyla geldim. Ben aslında; düşünceleriyle, fikirleriyle bizler için önemli olan insanların kitaplarını, eserlerini yorumlarken hep bir gerginlik hissederim üstümde, bir şeyler söylemek ne haddine ki düşüncesi oluşur zihnimde ama düşüncelerimi de izhar etmek isterim, tam şu anda bu kitapta da olduğu gibi. Gül Yetiştiren Adam, bünyesinde iki farklı hikâyeyi barındırıyor. Birbirine zıt, birbirinden farklı ama bir yandan da birbirine bağlı, iç içe geçmiş iki hikâye… Doğu ve Batı’nın sentezi, yavaş yavaş Batı’ya benzeyen bir toplum ve bu benzemenin farkında bile olmayanlar ile farkında olup karşısında kendisini çaresiz hisseden insanlar… Kitaptaki ilk hikâyenin ana karakteri, kitaba da ismini veren kişi Gül Yetiştiren Adam; Kurtuluş Savaşı sırasında görev almış, arkadaşlarını kaybetmiş birisiydi. Uğruna savaştıkları, öldükleri şeylerin kaybedilmesine bir protesto olarak 50 yıl boyunca evinden çıkmamış ve gül yetiştirmişti. Sessiz bir protesto… Diğer hikâyenin ana karakteri ise Sitare ve onun çevresini oluşturan dostları (!). Bolca çarpık ilişkinin, içkinin, kumarın, psikolojik sorunların var olduğu bir hayat… Malayani şeylerle öldürülen bir ömür... Doyuma ulaşamayan, mutmain olamayan kalpler… Üstadın okuduğum ilk kitabı oldu ve kitabı genel olarak sevdiğimi söyleyebilirim. Okurken beni zorlayan şeylerden birisi iki hikâye arasındaki geçişler oldu. Konu başlığı ile belirtilseydi belki daha az kafa karıştırırdı diye düşünüyorum. Ayrıca karakterlerin öncesinde biraz da olsa tanıtılmadan, direkt olayların anlatılmaya başlaması zaman zaman kafamı karıştırdı. Ve, diyaloglar yazılırken hiç tırnak işareti kullanmadan virgül ile ayrılması ilk kez karşılaştığım bir şeydi ama bütün bunlar kitabın akışını engelleyen şeyler değildi. Bunlar dışında kitabın dili sade, anlaşılırdı ve tasvirler çok güzeldi. Kitabı okurken, o kadar çok günümüze benzettim ki, gerçekleşen değişikliklerin, kaybedilen değerlerin bugün de hâlâ devam ettiğini bilerek okudum kitabı. Beni en etkileyen kısımlardan birisi Gül Yetiştiren Adamın torunu ile camiye gittiği kısım oldu. Camiye giderken yaşadığı şaşkınlık, hayal kırıklığı, öfke… Ve camiye girdiğinde süregelen olaylar… Onu ve hayatını daha fazla okuyabilmeyi isterdim. Kitabı okurken hissettiğim çok fazla duygu oldu. Hüzün, öfke, acıma, pişmanlık, kaygı… Ama sayfaların içinde temaşa ederken bir duygu daha sardı kalbimi; umut. Toplum ne kadar değişirse değişsin, değerlerini ne kadar kaybederse kaybetsin, içimizde her dâim değerlerine sımsıkıya bağlı, sessiz, sedasız bir şekilde gül yetiştiren adamlar olacaktır. Allâh'ın izniyle… Önemli, değerli mesajlar içeren bu kitap naçizane tavsiyemdir. Bence bir kereden daha fazla okunmayı hak ediyor. ····· Allâh'a emanet... Selam ve dua ile...
Gül Yetiştiren Adam
Gül Yetiştiren AdamRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 202117,9bin okunma
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.