Kaan Murat Yanık okuyanlar bilirler ki bütün romanları masalsı bir tarzda ilerliyor. Ben de bu masalsı romanlara karşılık masalsı bir giriş ile başlamak istiyorum. Baş karakterimiz Kalender kendi halinde yaşayan aşk nedir bilmez bir halde, yaşamını yaşam sanan bir kardeşimizdir. Ta ki günlerden bir gün Ustinya yengemiz ile karşılaşana dek. O günden sonra Kalender aşkın sebebinin olmadığını sadece bir zamanı olduğunu öğrenmişti. Ve bu aşkın ilk saatlerinde aşk çok kolay görünmüştü ona ama bilmezdi ki sonra çok olaylar gelecekti başına. Ustinya öyle bir aşk bırakmıştı ki Kalender’in kalbine artık onu söndürmek mümkün değildi. O günden sonra Kalender, Ustinya için sen benim kalbimde değilsin, sen benim kalbimin ta kendisisin demeye başlamıştı. Ve artık Kalender aşkın hem hükmü hem de hükümlüsü oluvermişti bir anda. Aşkın olduğu yerde ikiz kardeşinin de olması lazımdı ona da ayrılık diyorlardı bizim oralarda. Kalender kardeşimiz ayrılık acısı ile tanışınca kalbi sarsılmaya başladı, bunca sarsıntıyı kazasız belasız nasıl atlatacaktı? Ya da atlatmanın bir yolu var mıydı? Varsa da neydi? Herkesin yolu ayrı olabilirdi ama Kalenderin yolu, yol değildi. Kalender için artık buralarda durulmazdı, şimdi ona bir hicret bir yolculuk bir bilinmezlik lazımdı. Ve o bilinmezliğe hep beraber çıkacağız bundan sonrasına. Kalender kardeşimizi yalnız bırakmak olmaz ne de olsa. Hepimiz hayatımızda bir saniye de olsa düşünmüşüzdür illaki Amerika, Afrika ve daha nice kıtalar nasıl keşfedildi. Bu keşif anında neler yaşandı. Oradaki yerlilerle karşılaşınca ne tepkiler verildi. Hepimiz genelde bu bilgileri değil de tam aksine nesnel bilgilerin yani keşifler niçin yapıldı? Amaçları neydi? Amaçlarına ulaşılabildi mi? Sadece keşif ile mi kaldı yoksa dünyayı da değiştirme imkanı oldu mu? gibi bilgilerin peşine düşmüşüzdür onu da kendi hür irademizle yapmayıp sınavlara çalışmak suretiyle tarih kitaplarından öğrenmişizdir. Şimdi bir karar verme zamanının geldiğini düşünüyorsanız hür irademle bu keşiflere katılmak istiyorum diyorsanız o zaman yelkenler fora yol alma zamanı gelmiştir demektir. Kitap genel olarak kendini okutturan bir anlatıma sahipti. Ama sonu biraz daha farklı olabilir miydi diyemeden de edemiyorum. Belki bana öyle gelmiştir belki ben kafamda farklı bir senaryo kurmuşumdur ama o senaryo gerçekleşmeyince böyle bir sanrıya kapılmış da olabilirim, bilemiyorum. Ama mutlaka okunması lazım dediğim kitaplardan da biri oldu hiç şüphesiz. Kaan Murat Yanık’la hala tanışmayanlar ya da tanışma fırsatı bulamayanlara sesleniyorum; okuma hayatınıza mutlaka bir Kaan Murat Yanık sığdırmalısınız o başlangıçta bu kitapla olabilir. Okumayla kalın, sevgiyle kalın ama Kaan Murat Yanık okumadan kalmayın…

Sular Üstünde Gökler AltındaKaan Murat Yanık · Ketebe Yayınları · 20231,485 okunma

·

69 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

reezzra