Gönderi

Oğuz Kağan Destanı'nın Uygur harfli metninde zaman su gibi akar, Oğuz bir çırpıda et yer, kımız içer ve göğsü kıllı, eli pençeli bir yiğit olur. Bu hız, şüphe yok ki bozkır hayatının gerçekliğinden ileri gelir. O tezikmiş kuşları andıran millet; Osmanlı'nın son dönemlerinde artık bitik bir yerleşik topluluktu, türlü yoklukla, hastalık ve cehaletle ölgünleşmişti. Puşkin Erzurum Yolculuğu'nda şaşkınlık içinde 'Türkler her Rus'u hekim sanıyor, beni her gören dilini çıkarıp tedavi etmemi istiyordu." der. O durumda modern toplum inşa etmek büyük iş.
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.