Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hiçbir şey insanın hayalgücünden daha özgür değildir ve hayalgücümüz iç ve dış duyuların sağladığı özgün fikir deposunu aşamasa da, kurgu ve canlandırmanın tüm çeşitliliği içinde bu fikirleri karıştırma, birleştirme, ayırma ve bölme konusunda sınırsız bir güce sahiptir. Tam bir gerçeklik görüntüsüne büründürdüğü bir olaylar silsilesi uydurup bunlara belirli bir zaman ve mekân atfedebilir, bunları varmış gibi tasavvur edebilir ve kesinkes inandığı bir tarihsel olguya ait olan her türden koşulla süsleyip bezeyebilir. O halde, bu tür bir kurmaca ile inanç arasındaki fark nerede saklıdır? Bu fark belli bir fikrin kendisinde, onu kavrayışımızın onaylamayı zorunlu kılmasına yol açacak kadar birleşmiş, ama her tür kurmacada eksik olan bir şey değildir. Zira zihin tüm fikirleri karşısında otoriteye sahip olduğundan, bu tikel fikri dilediği kurguya bağlayabilir ve dolayısıyla dilediği her şeye inanabilir, bu açıdan günlük deneyimle elde ettiklerimizden farklıdır.
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.