İki asır önce basılan bir ikonoloji* kitabında, kadın olarak tasvir edilmiş demokrasi; alnında asma yapraklarından bir taç, sırtında kaba saba giysiler; bir elinde nar, ötekinde yılan. Her çağ kendi rüyalarını, kendi emellerini söyletmiş kelimeye, her demagog kendi yalanlarını. Uğrunda sel gibi kan akıtılmış. Nedir bu demokrasi?
“Katıksız