Kanuni Süleyman'ın son yıllarında (1565), bir gün Galata dışında Sultangir Mahallesi halkı toplanarak kadıya başvurmuş, mahalle sakinlerinden beş kadından şikayet etmişlerdir. Bunlar Arap Fati, Narin, Giritli Nefise, Atlı Ases diye tanınan Kamer ve Balatlı Yümni kadınlardı. Bu kadınlar açıkça fuhuş yapıyorlardı. Kadı, şikayet üzerine kadınları çağırtmış, Arap Fati dışındakiler çağrıya uymuşlardı. Mahalle halkından Müderris Mevlana Muhiddin, Katip Mehmet, İlyas, Sinan Halife ve başka Müslümanlar bu kadınların uygunsuz davranışlarına tanıklık etmişler, kadınların evleri zorla sattırılmış, kendileri şehirden dışarıya sürülmüşlerdi. Arap Fati ise evini denetlemek için gelen imam, müezzin ve mahalle halkına karşı pencereyi açıp:
- İmamınıza ve kadınıza ve şeriatınıza lanet! diye bağırıp çağırmıştı.
Arap Fati'nin yaptıkları bir değil, bin bir değildi. Bir kez Kalafatçı Mahallesinde basıldığı gibi, kendi evine de yabancı erkekler kabul ettiği anlaşılmıştı. O sövüp saymadan da sonra kadın derhal yakalanarak tecdid-i iman ettirilmiş, evi satılmış, kendisi de taşrada bulunan kocası gelinceye kadar zindanda hapsedilmiştir.