Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Ormanlar kralı aslanın bir gün canı çok sıkılmış. Tilkiyi çağırmış. “Tilki kardeş benim canım çok sıkıldı.” demiş. Tilki beş saniye düşünmüş sonra, “Haşmetmeab! Tavşanı çağıralım, alakasız bir şey isteriz, nasılsa yoktur, döversiniz. Sıkıntınız geçer, eğlenirsiniz.” demiş (her şirketin bir tilkisi muhakkak vardır). Aslan, tavşanı çağırtmış, tavşan hoplaya zıplaya gelmiş, “Buyrun, haşmetmeab beni istemişsiniz.” demiş. “Nerede senin şapkan?” diye sormuş aslan. Tavşan şaşırmış: “Bu şapka dediğiniz nedir ki haşmetmeab?” derken aslan, “Ben şapkası olmayan tavşanı mahvederim.” diyerek tavşanı bir güzel pataklamış. Ertesi gün aslanın canı yine sıkılmış, tilkinin tavsiyesiyle yine tavşanı çağırmışlar. "Nerede senin şapkan!” "Haşmetmeab! Bu şapka nasıl bir şeydir?” demeye kalmadan, aslan tavşanın ağzını burnunu dağıtmış. Bir sonraki gün Aslan: “Tilki ben bu işten de sıkıldım, başka bir numara bul.” demiş. Tilki düşünmüş, düşünmüş. “Haşmetmeab, tavşanı çağıralım, sigara isteyin.” demiş. “Filtreli alırsa niye filtresiz almadın diye, filtresiz alırsa niye filtreli almadın diye döversiniz.” Bu fikir aslanın çok hoşuna gitmiş. Tavşanı çağırtmış, tavşan “Nasılsa dayak yiyeceğim.” diye süklüm püklüm gelmiş. Aslan: “Git bana bir sigara al gel.” deyince tavşan sevinçle fırlamış birden geri dönmüş “Haşmetmeab filtreli mi olsun filtresiz mi?” Aslan durmuş. “Nerede senin şapkan!” demiş.
·
81 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.