Gönderi

Dil ile derdimizi, din ile kendimizi ifade ederiz. Avrupa'ya çalışmak için giden gurbetçilerimize baktığımız vakit, bu insanlar çocuklarına / torunlarına dillerini öğretemezlerse, dilini unutan yeni nesil, bir müddet sonra dinini de unutmaya başlıyor. Ve ortaya, tam olarak hiçbir kültüre ait olmayan, ortada kalan, boşlukta sallanan bir insan çıkıyor. Bunun içindir ki, İsrail'de; Afrika ve Rusya'dan gelen Yahudilere dil öğretmek için, onları din okuluna gönderiyorlar. Biz ise, anaokuluna giden çocuklarımıza bile İngilizce öğretmeye kalkıyoruz. Osmanlı'nın son dönemine ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yirmi yılına baktığımız vakit, Avrupa'ya dil öğrenimi için gidenlerin, ülkelerine döndükten sonra, dine ve dindarlara mesafeli durduklarını görüyoruz. Tersini yapanların sayısı çok azdır.
·
129 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.