Rahmetli iki noktada dikkatimi çekmişti evvelen. Biri Chomsky hakkında dedikleriydi ve tuhaftı doğrusu. Bahsettiği zatı ondan evvel duymuş olmam ve kuramsal biri olarak tanımış olmamı düşününce daha da tuhaftı dedikleri. İkincisi ise fuzzy logic/Aristo mantığı meselesini ele alışındaki zorlama tuhaflık ki konular hakkındaki bilgi seviyesi sanırım onu epey aşıyordu, tuhaf gelmişti meseleye duyduğu heyecan. Kendi tezlerine uydurmaya çalıştığı mesnetler (reise uydurduğu mesnet acizliğini saymıyorum) garip ve alâkasızdı vesselam. Bu iki noktadan sonra da okuma zahmetine girmediğim gibi dinleme zahmetine de pek girdim diyemem. Toplum meselesine gelirsek ben zaten Tardecı istikametteyim epey uzaktık (fuzzy logic heyecanı ile neden bu kadar bireyden uzak ve güçle heyecan duyardı onu da anlamadım ya) selamlaşmak nasip olmadı. Toplumu tanıyordu evet, güçler ve kurumlar olarak toplumu, insanını tanıdığı kanaatine ise nedense varamadım, tanımak istediği kanaatine de. Mekânı cennet olsun, az ahkâm kesenlerden eylesin Mevlam.