Uykunun bir uyanış ve düşlerin de gerçeğin ta kendisi olduğu fikri kafasını meşgul etmeye başlamıştı. Az önce uyanıp gözlerini gerçek dünyaya açarak yatağında gerinmeye başladığında belkide bir uykuya dalmıştı. Eğer bu doğruysa, şimdi gördüğü her şey bir düştü. Bundan gerçeği gören bir öznenin varlığı çıkıyordu. Rendekar ın dediği gibi “Ben varım” diyordu “peki ama ben kimin”. Ayna bana İhsan efendi olduğumu söylüyor, rüyamdaki ayna ise Bünyamin olduğumu söylüyor. Ben kimim, bütün bunları gören özne aslında kim?