Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Nasıl olacak bu iş?" diyorsun. Sürekli bir çabayla. Sadece aklın salık verdiği şeyi yapacağız ve sadece aklın salık vermediğinden kaçınacağız. Onun sesini dinlersen, sana şöyle diyecek: Herkesin elde etmek için koşuştuğu şeylerden kaçın hemen. Bırak zenginlikleri; sahibini tehlikeye atan, ona yük olan zenginlikleri. Bırak beden ve ruh zevklerini, insanı gevşeten, güçsüzleştiren zevkleri. Bırak mevki dalaverelerini, bunlar şişkin, havayla dolu faydasız şeylerdir, hiçbir sınır tanımazlar; öylesine kuşku doludurlar ki, ne önlerindekini ne yanlarındakileri görürler; kıskançlıktan acı içindedirler, hem de çifte kıskançlıktan. Kıskanılan, bir de kıskanırsa, bak bakalım nasıl da mutsuzdur o insan! Nüfuzlu kişilerin konaklarını görüyorsun, harıl harıl sabah selamına gelenlerin yarış eder gibi boğuşmasını izliyorsun. Hem içeri girebilmek için hakaretlere katlanıyorlar hem de girdikten sonra daha büyüklerine. Zenginlerin eşiğinden, koca terasın üstüne inşa edilmiş holün önünden geçip gidiver. Orada sarp bir meyilde kalacaksın, hem de kaygan bir meyilde. Sen en iyisi bilgeliğe doğru yönel ve onun çok huzurlu, aynı zamanda çok geniş varlığını ara. İnsanlarla ilgili işlerde üstün gibi görünen şeyler, aslında zayıf, çelimsiz olsalar da, ancak en aşağı olanlarla karşılaştırıldıkları zaman kendilerini gösterebilirler. Ama onların yanına çetin, sarp patikalardan gidilir. Mevkilerin en yükseğine giden yolsa kayalık, yalçın bir yoldur. Ne var ki kaderin önünde eğildiği doruğa tırmanırken yeryüzünde en yüce sayılan her şeyi ayaklarının altında göreceksin. Ve üstelik en yükseklere dümdüz bir yoldan çıkacaksın.
Sayfa 312
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.