Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Biz, can evimizden bir salkım sevinç gönderdik, siz o se­vincimizi çığlığa çevirdiniz. Ölümle çevirdiniz, göz yaşıyla çe­virdiniz, yalnızlıkla çevirdiniz, öfkeyle çevirdiniz... ama asla korkuyla değil. Korku sizin varlığınızın mayasıdır, bizim de­ğil. Bizim her birimizin şimdi binlerce oğlu, kızı var. Siz, çocu­ğunuzdan bile korkarak çürüyeceksiniz. Biz, bin yıl sonra da aynı saygıyla, hasretle çocuklarımızı seveceğiz. Bizim sevgi­mizin zaman ölçüsü yok. Ey sabahlar -diyeceğiz- ey akşam­lar, yazlar, tenha yapraklar, al yeşil arzular... ey aralık kapılar, gözyaşı boyalı perdeler, alın çizgileri, kuruyan boğazlar, kir­ pik döken öfke... her saniyesi bin ölüm bekleyişler, bilmenin çeki taşı, acının onuru, haklı olmanın çaresizliği... ah bizim oğullarımız, kızlarımız... sizin büyük hatıranızı, bizim büyük yalnızlığımızı hafifletecek bir zaman ölçüsü olabilir mi hiç?
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.