Türkler, devleti ''Devlet Baba'' olarak kutsamışlar, ama yakın zamana kadar seçilmiş hükümetleriyle karşılıklı ödevler (yani vergi veren vatandaş, buna karşılık hizmet veren devlet) bağlamında ilişki kurmamışlar. Örneğin ders kitapları, iyi yurttaşlığı ''vatanı için ölmek'' şeklinde tanımlarken, sivil faaliyetleri değersiz kılıyor.