Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Ve deniz gidiyor son sözlerini söylüyor...
Deniz'e, beyaz bezden dar bir idam gömleği giydirdiler. Ayaklarına kadar uzandı... Gitme vakti gelmişti. Deniz avukatlarına dönerek veda etti. Çevresini acı bir gülümsemeyle süzdü ve avludaki sehpaya doğru metin adımlar. la yürüdü. İdam gömleğinin dar olması ve ellerinin bağlı olması nedeniyle sehpaya destekle çıktı. Sehpada üç ayaklı bir tabure vardı. Deniz ona da çıkıp ilmiği boynuna kendisi geçirmeye çalışmış ilmiği boynuna geçirdiğinde, seyredenlerden bazıları, cellada başlarıyla tabureyi çek işareti veriyordu. Deniz birden, şafağı daha sökmemiş bu bahar sabahının, serin sessizliğine doğru yankı veren bir sesle bağırmaya başladı: "YAŞASIN TÜRKİYE HALKININ BAĞIMSIZLIĞI, YAŞASIN MARKSİZM-LENİNİZMİN YÜCE İDEOLOJİSİ, YAŞASIN TÜRK VE KÜRT HALKLARININ BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ, KAHROLSUN EMPERYALİZM!" Çevredeki görevliler telaşlandılar. Deniz'in son sözcüğü bitmemişti ki, cellat aceleyle tabureyi altından çekti. Ciğerin- den yükselen son sözcüğü taşıyan nefes, dudağına varamadan, gırtlağında tıkandı. Taburenin çekilmesiyle Deniz boşluğa yığılmıştı. Fakat onun uzun boyunu cellat hesap edememişti. Deniz'in ayakları taburenin altındaki masaya çarptı. Hemen masayı da çektiler. Saat 01.25'i gösteriyordu. Gardiyan, imam ve sivil personel, gelenek gereği saygı du- ruşuna geçmişti. Avukatların yüzlerini derin bir hüzün doldur- muştu. Denizgili ölüme mahkûm eden 1 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanı Tuğgeneral Ali Elverdi, elleri arkasında, ağzında sigara, Deniz'i seyrediyordu. Ankara savcısı Fazıl Alp, Tevfik Türüng, Sami Uğur, yüksek rütbeli birçok subay, gardi- yanlar, sivil görevliler, imam, avukatlar, doktor, infazda hazır bulunmuştu. Özellikle imamın aşırı duygulandığı görülüyordu. İnfaz savcısı Sami Uğur, kendince espriler yapıp yine kendi gülüyordu. Deniz'in göğsüne, karar özetini içeren bir beyaz karton astılar. On dakika kadar sonra, görevli doktor gömleğini sıyırıp nabzına baktı. Deniz'in nabzı çarpıyordu. Beklediler... On-on beş dakika sonra nabza tekrar bakıldı. Deniz'in nabzı durmamıştı. Bekliyorlardı. Deniz ipin ucunda bir dal gibi, alaca havada ağır ağır dönüyordu. Sadece başı ve postalları, uzun ince beyazlığın iki ucunda, iki gri noktaydı. Gemerek'te yakalandığı gün kalbi ve beyni arasında dolaştırdığı ölüm duygusu, onu darağacında, boynunda bulmuştu. Elli dakika öylece kaldı. 02.15'de ipi kestiler.
·
42 görüntüleme
Distopya okurunun profil resmi
6 Mayıs 1972 Dar ağacında üç Fidan Deniz Gezmiş🌱 Yusuf Aslan🌱 Hüseyin İnan 🌱 ♾️....♾️....♾️ youtu.be/gsPgmhfV99Q?si=...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.