Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

O zaman, arada küçük kişisel sığınaklarımızda soluklansak da, âlemde tek çatısız, tek acısız kalmayıncaya dek elbirliğiyle harç karmadıkça, hiçbirimizin hakiki huzuru bulamayacağımızı iliklerimde hissediyorum. Doğrusu dünya nam şu sefil değirmenin böyle taşıma suyla dönebilmesine şaşıyorum. Yine de oturduğum yerden söylenmekten iyidir deyip ummanda zerre de olsa bir ucundan tutmaya çalışıyorum. Beterin beteriyle avunmak için yapmıyorum bunu fakat başkalarının derdine azıcık derman olabildiğimi görmek şahsi karanlığımı da seyreltiyor.Çünkü tutmak tutunmaktır da aym zamanda. Demek insan sırf kendi postunu kurtarmaya çalıştığında kurtulmuş sayılmıyor yangından çıkarken birini daha elinden tutup dışarı çekebiliyorsan küle dönmüyorsun ancak Yoksa yanık et kokusuna bulanmış halde, kılına zarar gelmeden yaşasan ne? Böyle düşününce belki de en başından beri esas ihtiyacım ev bulmak değil, ev olmaktı diyorum. İçimdekilere ve dışımdakilere. Belki de yine yanılıyorum. Önemi yok. Yanılıyorsam bir daha deneyebilirim. Sonra gerekirse bir daha, bir daha. Hiçbir şey dünyanın sonu değil. Dünyanın tek sonu, ondan ve içindekilerden vazgeçmek. Yani ben artık Finisterra'ya değil, yürümeye inanıyorum.
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.