Diğer bir birey (örneğin terapist) tarafından kabul edilme, hastaya esas savaşın "başka biri, veya dünya beni kabul eder mi" cephesinde verilmesine gerek olmadığını gösterir; kabul edilme hastayı kendi varlığını yaşama sorunuyla yüz yüze gelmek üzere özgürleştirir. Bu noktanın vurgulanması önemlidir, çünkü birçok durumda, kişi bir başkası tarafından kabul edildiği takdirde kendi varlığını otomatik bir şekilde yaşayabiliyormuş gibi düşünülüyor.