İş yaşamında başarının yolları!
Günlük yaşamımızın neredeyse yarısı iş yerlerinde geçiyor. İster devlette, isterse özel sektörde olsun sabah uyandığımızda mutlu mesut iş yerine koşamıyor ve ayaklarımız geri geri gidiyorsa bunun en önemli nedeninin genel olarak çalıştığımız iş yerinin psikolojik ve sosyal ikliminden kaynaklandığı söylenebilir.
Bir iş yerinin psikolojik ve sosyal iklimini ise birçok araştırmada görüldüğü gibi yönetim modeli belirliyor. Nitekim çalışkan ve becerisi yüksek olana daha fazla işin yüklendiği, ödül yerine cezanın bir motivasyon aracı olarak kullanıldığı, yetkilerin tek elde toplanarak çalışana herhangi bir inisiyatifin verilmediği geleneksel yöneticilerin bulunduğu bir ortamda çalışıyorsanız, yaptığınız işten herhangi bir haz almadığınız gibi işe sahiplenme ve kurum aidiyetiniz de o düzeyde düşük oluyor.
Bunu 
Ahmet Şerif İzgören, "
İş Yaşamında 100 Kanguru" kitabında geliştirdiği dört basamaklı model üzerinden bütün boyutlarıyla anlatıyor. İş yerlerinde üretimin verimli, kurum kültür ve aidiyetinin geliştiği, çalışanların daha mutlu ve huzurlu olduğu bir ortamın inşa edilebilmesi için "Güçlü Kişilik Özelliklerinin, Üstün Yönetsel Becerilerin, Etkin İnsan Kaynakları Yönetiminin, Yüksek Kurumsal Gücün" olduğu bir sistem liderliğini öneriyor.
İzgören, "İş Yaşamında 100 Kanguru"yu öyle güzel kurgulamış ki bir yandan iş yerlerinde çalışanların yaşadığı sıkıntıların, mutsuzlukların, performans düşüklüğünün ve kurum aidiyetinde yaşanan zayıflığın nedenlerini sıralarken, bir yandan da önerdiği modelle karşılaşılan sorunlara çözüm önerileri sunuyor. Öyle ki kitabı okurken iş yaşamınız ve iş yaşamınızda karşılaştığınız sorunlar bir bir gözünüzde canlanıyor. Mutluluk ve mutsuzluklarınızın sis perdesi her bir bölümden sonra tek tek aralanıyor.
Tüm bunlarla birlikte kitap, teknik ve akademik bir dil yerine her okurun anlayabileceği bir yöntemle kaleme alındığı için bir nefeste okunuyor. Özellikle her bölümün sonuna konulan anekdotlar ve hikayeler kitabı okumayı daha da zevkli ve öğretici hale getiriyor. Bu bağlamda, çalışma hayatında başarılı olabilmek için tavsiyelerin yer aldığ, satır aralarında yönetici ile lider arasındaki farkların ortaya konulduğu, iş yerinde verimliliğin ve kurumsal aidiyetin geliştirilmesine yönelik stratejilerin sunulduğu tekrar tekrar okuduğum bu güzel eseri, her okura, özellikle de iş hayatına yeni atılan ve yönetici olarak çalışan tüm kitap dostlarına içtenlikle öneriyorum.
Marcus Aurelius, "İnsanın hayatı düşünün rengine boyanmıştır" diyor. Dünyamızı gökkuşağı renklerine boyamak bizim ellerimizde. Günlük yaşamımız ve çalışma hayatımızın, hayallerimizden oluşan bir cennet haline gelmesi temennisiyle (s.26) tüm kitap dostlarına...
Sağlıklı ve kitap dolu günler dilerim!
··
4 artı 1'leme
·1.043 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.