Dostoyevski’nin diğer romanlarında da gördüğüm fakat en fazla bu romanda farkına vardığım bir şey var ki o da nerdeyse her bir karakterdeki alçaklık düşüncesi. Bu kitabı okurken karakterlerin büyük bir kısmında ‘ne kadar da alçağım ne kadar da gülünç bir durumdayım’ gibi cümleleri sık sık gördüm. Böyle yaparken Dostoyevski; Her insanın doğasında olan temel problemlere değinerek bize kendimizi ve insanların özünü düşünmek çabasına ulaştırdığının kanısına vardım. Ne kadar ‘’ahlaklı veya ‘’etik’’ bir yaşam sürmeye çabalasak da o ben merkezciliğimizin içine hapsolduğumuz sınırsız durumlar vardır fakat hangimiz bu yaptığım alçaklık gibi düşüncelere kapılırız ki belki çok azımız belki de hiçbirimiz. Bu durumu kitaptaki şu cümleyle bile özetlemiş oluyor Dostoyevski: ‘Hayatımın her günü göğsüme vurarak kendimi düzeltmeye söz verirdim ve aynı rezillikleri her gün yeniden yapardım.’
Freud’un Dostoyevski için kullandığı bu düşüncenin kitabı okurken ne kadar da doğru olduğunun farkına vardım. ‘’Yaratıcı sanatçı sorunu karşısında psikanalizin, silahlarını ne yazık ki bir yana bırakması gerekiyor.”
Kaç kere okumuş olsam da her okuyuşta ilk defa okumuş olma hazzını bana yaşatan, cümlelerindeki anlamların her okuyuşumda değiştiği bir yazar Dostoyevski.
instagram.com/booksentius/?ig...
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,6bin okunma
Üç Büyük Usta kitabında Dostoyevski için “O sadece arafları tanır ve hata yapan insanın hala ruhsal olarak kor gibi yandığını, hakiki insana kibirlilerden, kalbi dönüp burjuva kanunlarına dönüşmüş, soğuk, hatasız kişilerden daha yakın olduğunu bilir.” tanımlamasını yapmış. Gerçekten de sizin tespitinizde olduğu gibi karakter hep en yoğun acının, en alçak insan olmanın ve en çok aşağılanmanın ihtiyacını hissetmektedir.
Bu kitabını okumadım çok sevdiğim bir yazar Suç ve Ceza kitabının sonunu inanca bağladığı için kırılmıştım. Çok kitabını okudum bu kitapla ilgili 1958 yapımı bir film var başrolde Yul BRYNNER'ın olduğu onu izlemiştim tavsiye ederim..
Mənimlə eyni fikirdə olan birini görmək məni xoşbəxt etdi. "Yeraltından notlar" və "insancıklar" əsərlərini oxuduğum zaman eyni hissləri keçirmişdim. Belə ki, "insancıklar" əsərini yarıda qoymalı olmuşdum bir müddət.
Bəşəriyyətin nə qədər yazıq vəziyyətdə olduğunu gözlər önünə sərir.